infiAl misyonunu tamamladı…

infiAl mekan projesi sona erdi…Bir mekan projesi olarak infiAl’in bugün geldiğimiz noktada misyonunu tamamladığını ve artık onu sona erdirdiğimizi duyurmak istiyoruz.

Yola ilk çıktığımızda, infiAl’in mevcut anarşist mücadele açısından belli bir evreyi kapsayan bir proje olduğunu, bu anlamda sonsuza dek yaşayacak bir kurum olarak düşünmediğimizi belirtmiştik. Her proje ibi, mekan projelerinin de belli bir ömrü vardır. Bu mekanı açan ve yürüten insanlar olarak anarşist ücadelemizi tek başına bir mekana endekslemek bir hata olurdu. O nedenle, bu iki yıllık süreçteki kazanımlarımızla doldurduğumuz bohçamızı alıp, farklı alanlarda yeni zeminler yaratarak devam ediyoruz yolumuza..

Başında belirttiğimiz gibi, mekanı anarşist, anti-kapitalist, ekoloji ve hayvan özgürlüğünden, kuir harekete kadar birbirleriyle doğrudan veya dolaylı irtibatı olan eğilimler arasında, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma ilkesine dayalı bir çeşit dirsek teması oluşturulmasına zemin sağlamanın ve tüm iktidarlara karşı, örgütlenmeyi ve harekete geçmeyi desteklemenin küçük bir adımı olarak gördük. Bu iki yıllık zaman zarfında hedeflerimize büyük oranda ulaştığımızı söyleyebiliriz. Elbette ki, tüm hedeflerimize ulaştığımız söylenemez. Ancak bir çok deneyimde olduğu gibi, bir mekanı kapatmak, bir yayına son vermek ve bir örgütlenmeyi feshetmek ne kadar bir yenilgi veya bir kopuş olarak hissedilse de, bu sefer infiAl mekan deneyiminin sona erdirilmesi yeni örgütlenme zeminlerine ve alanlarına yol açacağı sebebiyle örgütlenmemiz açısından bir yenilenme ve artık işlevini yitirmeye yüz tutmuş yüklerden kurtulmamız anlamına geliyor.

Biz anarşistler geleneksel hareketlerden farklı olarak, işlevini yitirmiş araçları feshetmekten imtina etmiyoruz. Örgütlenme, karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve mücadele ağlarını beslediği ve farklı zeminlere yaydığı sürece örgütlenmelerin kendi kendilerini yenilemelerini, feshetmelerini, yöntemlerini değiştirmelerini ve hatta dağılmalarını destekleriz. Mutlaklaştırılmış her türlü projeye şüpheyle bakarız. Ancak otonomiye, koordinasyona ve mücadeleye dayalı olarak istikrarlı ve sağlam ilişki ağlarının örülmesi için çabalarız.

infiAl, bizler için anarşist ideallerin, ilkelerin ve pratiğin yaygınlaştırılması çabasına bir zemin oldu. Mekanın bir sosyalleşme alanı olmaktan ziyade, kapitalizme, devlete ve tüm tahakküm kurumlarına karşı mücadeleye odaklanmış, insanlar için bir zemin olarak kullanılmasına özen gösterdik. Tüm bunları yaparken kendimizi de tartıştık, eleştirdik, dayanışmanın ve karşılıklı yardımlaşmanın hayatiliğinden kopmadık. Bu vesileyle, bir çok örgütlenmeye, kolektife ve projeye hayat verdik. Karadut Gıda Kolektifi, Anarşist Kütüphane, DistroA, Coğrafyalararası Anarşist Sinema Kolektifi, Sosyal Savaş Yayın Kolektifi, Queer-A ve mevcut kolektiflerin koordine olduğu Anarşist Gruplar Koordinasyonu mücadelemizin bundan sonraki evrelerinde birlikte olacağımız araçlar ve ittifaklar olacaktır.

Şimdilik bu projelerle sürdürdüğümüz örgütlenme ve mücadelemiz Tarlabaşı’ndaki mekanda olmasak da devam edecektir. Anarşist mücadeleye inancı olan herkesin doğru izleri takip edip birbirini bir şekilde bulacağını biliyoruz.

Bitmedi kavga…sürecek…
yenilenmiş araçlarla…

Görüşmek üzere..

Coğrafyalararası Anarşist Film Festivali 2017 Programı


2. Coğrafyalararası Anarşist Filmler Festivali’nin programı şöyle:

Baskı alıp oraya buraya asmak isteyenler afişi buradan indirebilirler:
https://www.dropbox.com/s/2ng4hx6yk74g8m6/caskprogramafis_v2-01.jpg?dl=0

Etkinlik sayfası

İnfiAl baskını davasında karar çıktı; 10 ay hapis, 5 yıl erteleme

2015 Ekim ayında, Vahdet Gazetesi’nin “özsavunma atölyelerini” “anarşistler istanbulun göbeğinde iç savaşa hazırlanıyor” başlığıyla hedef göstermesinin ardından “silahlı terör örgütlerine eğitimler verildiği” gerekçesiyle mekana yapılan baskında gözaltına alınanlar hakkında karar çıktı. Gözaltına alınan 3 kişiden 2’si hakkında daha önce kovuşturmaya gerek olmadığına karar verilmiş, bir kişi hakkında da mekanda yapılan arama esnasında bulunan afişlerden ötürü Cumhurbaşkanı ve devlet büyüklerine hakaret ve tehdit suçlamasıyla dava açılmıştı. Açılan dava ve bugün görülen duruşma sonucunda 10 ay hapis cezası kararı çıktı. Karar 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutularak ertelendi. Continue reading

Anarşist Teori Çalışmaları devam ediyor!

Geçtiğimiz Nisan ayında başlayan Anarşist Okuma ve Tartışma Grubu çalışmaları Anarşist Teori Çalışmaları adıyla devam ediyor.

Anarşizm adına yüzlerce teori duyduk ve çember içinde A bize anarşizmi hatırlatıyor. Peki Neden? Anarşizm otorite düşmanı bir kaos savunusu mudur? Yoksa yeni desantralize otoriteler kuran bir düzen mi? Sadece yıkıcılık mı? Yoksa şiddetsizlik ahlakına dayanan bir din mi? Anarşist ütopya toplumsal anlamda mümkün mü? Yoksa sadece bireyler arasındaki bir ilişki biçimi mi? Anarşinin antropolojik kökenleri var mıdır? Mevcut küresel ve yerel toplumsal kriz karşısında bir tutum geliştirebilme iradesi var mıdır? Sınıf Savaşındaki yeri nedir? Yaşanan sosyal çatışmaların bir öznesi midir veya bu çatışmalardaki pozisyonu nedir? Sosyal hareketlerle ve anarşist hareket arasındaki bağlar neler? Farklı anarşist ve anti-otoriter yaklaşımlar nelerdir? Bu farklı yaklaşımların yanyanalığı mümkün müdür? Tüm bu soruların cevaplarını aramak için anarşizm üzerine tarihsel bir yolculuk yapacağız.

Bir yandan İlkelliğimize döneceğiz, uygarlığın anlamını ve şehirin özünde bulunan bunalımla yüzleşeceğiz. Son yolculuğumuz ise küreşellesen dünyanın sınır tanımaz ahlakını ve yayılmacılığını sorgulayacağız. Bir yandan erkekliğimizi ve insan olma durumumuzu sorgulayacak ve en önemlisi birlikte isyan fitilimizi nasıl ateşleyeceğimizi tartışacağız.

Bu yolculuğa çıkmak için ilk durağımız infiAl olacak, statü ve kimlik mücadelelerini bir kenara bırakıp topyekün kurtuluş mücadelesi için çaba sarfetmeyi arzulayan herkesi teori ve pratiğin birleştiği bu yol üzerindeki duraklardan birinde buluşup içinde bulunduğumuz mücadelenin seyri üzerine değerlendirme yaptığımız ve sonraki adımlarımız üzerine fikir alışverişinde bulunduğumuz bu çalışmalara davet ediyoruz.

Tarih : Her ‘Cuma’
Saat: 19.00
Adres: Bülbül Mah. Turan Cd. No: 36A, Tarlabaşı/Beyoğlu

*Daha önce gerçekleştirilen Okuma ve Tartışma gruplarının ardından çıkan duvar gazetesi:

Anarşist Kütüphane (Kerem Kamil Koç Kitaplığı) kataloğu yayınlandı

7a8baf4baaf3fdb983398e29d18ce48cGeçtiğimiz sene kaybettiğimiz yoldaşımız Kerem Kamil Koç anısına oluşturduğumuz Anarşist Kütüphaneyi hayata geçirme amacımız, anarşist harekete dair tüm dillerden anarşist kitap, dergi, broşür video vs. dokümanları toparlamak ve derli toplu bir biçimde ulaşılabilirliğini sağlamaktır. Kütüphane bu yayınların veya dokümanların ulaşılabilirliğini hedeflerken, daha fazla anarşist ve liberter kaynağı bünyesinde toplamayı da hedeflemektedir. O nedenle her türlü kitap, dergi veya doküman desteğine açıktır.

Yerel veya uluslararası anarşist ve anti-otoriter literatürün derlenip toparlandığı bir distro niteliği de taşıyacak olan kütüphanede bugüne kadar yayınlanmış olan kitap, dergi, fanzin, broşür, bildiri ve dvd’lerle birlikte farklı dillerden yayınlara ulaşabilirsiniz. Aradığınız kitaplar için yayınladığımız kataloğu inceleyebilirsiniz.

Distro
Aynı şekilde kütüphanenin bir parçası olan bazı kitap, dergi, broşür, fanzin, rozet, yama, tişört, video, cd, dvd gibi görsel ve işitsel dokümanların satın alınabileceği ve mekanın döngüsü için bir dayanışma vesilesi olan distro da mekanın açık olduğu günler-saatler boyunca işleyişini sürdürecektir.

Kütüphanenin devamlılığı ve mekanla dayanışmak için, bir üyelik sistemi belirledik. 6 ay süre boyunca kütüphaneden yararlanabilmeniz için sizlerden belli bir miktarda bağış bekliyoruz. Üye olduktan sonra, istediğiniz herhangi bir materyali, bir adet olması koşuluyla, kütüphaneden temin edebilirsiniz. Kitap veya diğer materyaller en fazla bir ay boyunca sizde kalabiliyor ve geri teslim ettiğinizde tekrardan istediğiniz materyalleri kütüphaneden temin edebiliyorsunuz. Kitapların ve diğer materyallerin devamlılığı için, alımların bir adet olarak belirledik. Kütüphanenin güncelliğini devam ettirmek için yazılı, görsel ve işitsel materyal bağışlarına da açık olduğumuzu belirtiyoruz.

Okuyucu Rafı
Kütüphanenin bir rafını da mekanın okurlarına ayırdık. Yazdıklarını paylaşmak isteyen okurlar için, bir adet olmak üzere kitaplaştıracağız. Böylece kütüphane ile okurlar arasında daha etken bir bağ kurucağız. Çalışmalarınızı direk Kütüphane’ye getirebilir veyahut e-posta ile bize yollayabilirsiniz.

Bu arada, kütüphaneden faydalanacak arkadaşlara bir kaç hatırlatma ve rica bulunmak istiyoruz. Anlaşıldığı üzere Anarşist Kütüphane ticari amacı olmayan kolektif bir işleyişe sahip. Bu anlamda, kapitalist kitap mağazalarından farklıdır. Kitap ve diğer yayınların daha geniş çevrelere ulaşabilmesi ve kütüphaneden daha fazla insanın faydalanabilmesi için bünyesinde bulunan kitapları olduğu gibi korumak, hatta sizlerden gelen katkılarla daha da genişlemek zorundadır. Bu nedenle alınan kitapların özel kütüphanelere hapsedilmesindense geri getirilmesine özen gösterilmesini rica ediyoruz. Böyle bir perspektifle işleyen bir kütüphaneden yapılacak “kamulaştırma”nın aslında bir kamulaştırmadan ziyade bir özelleştirme olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle bu kütüphanenin anarşist mücadele için geleceğe aktarılacak bir miras olduğuna ve onu korumak zorunda olduğumuz, aynı zamanda Kerem’in anısını sevdiklerinin isteği üzerine getirdiğimiz kitaplarıyla yaşatmamız gerektiğine inanıyoruz.

Kitap Kataloğu için >>>
https://goo.gl/83ZE5U

Adres: Bülbül Mah. Turan Cad. No:36A Tarlabaşı-Beyoğlu/İSTANBUL (infial)

https://www.facebook.com/akutuphane/

https://infial.noblogs.org/kutuphane-distro/

infiAl’de Anarşist Serigrafi Kolektifi kuruldu..

Bir süredir hayata geçirmeye çalıştığımız serigrafi baskı işlerine Anarşist Serigrafi Kolektifi adı altında başlıyoruz.

23-24 Aralık 2016 tarihleri arasında gerçekleşen Kendin Yap (D.I.Y.) Propaganda Şenliği’yle birlikte oluşan serigrafi kolektifi anarşist/anti-otoriter çevrelerin ve sosyal mücadelelerin her türlü baskı işini kar amacı gütmeden yapabilecek. Tişörtten patch’e (yama), afişten bez çantaya, pankarttan tabelaya her türlü tekstil, kağıt vb. düz zemine serigrafi yöntemiyle baskı yapabiliyoruz. Bu işler aynı zamanda mekanın ve mevcut projelerin devamlılığı için de bir katkı sağlamayı amaçlıyor.

Kolektife katkıda bulunmak veya baskı talepleri için irtibat: infialpostasi@gmail.com

Fim Gösterimi & Toplantı: Yanan Öfke “A Burning Rage”

15622082_1374918002558598_4120430052850359894_nFilm gösteriminin öncesinde veya sonrasında Yeryüzüne Özgürlük toplantısı yapılacaktır.

yeryuzuneozgurluk@gmail.com

https://www.facebook.com/yeryuzuneozgurluk/
https://www.facebook.com/groups/yeryuzuneozgurluk/

Etkinlik Sayfası: https://www.facebook.com/events/224406674676681/

Adres: Bulbul Mh. Turan Cd. No: 36a Beyoglu
https://www.facebook.com/infialmekan/

Kroki:
https://yandex.com.tr/harita/115695/beyoğlu/?ll=28.981924%2C41.038953&z=15&text=Turan+Caddesi+36a+beyoğlu&sll=28.982372%2C41.038313&sspn=0.014377%2C0.005451&ol=geo&oll=28.981924%2C41.038206

YANAN ÖFKE “A BURNİNG RAGE”

1910-20’ler ve 1940-50’lerin Kızıl Korkusunu ima eden Yeşil Korku deyimi, ABD hükümetinin radikal çevreci harekete karşı yürüttüğü savaşa atıfta bulunmak için kullanılan bir ifadedir. Bu deyimin, tutsak destek bülteni Özgürlüğün Ruhu’nun bir 2002 sayısından türetildiği düşünülüyor. Yayın Yeşil Korkuyu, “ABD hükümetinin ve tüm dokunaçlarının (FBI, IRS, BATF, Birleşik Terörizm Görev Kuvvetleri, yerel polis, the mahkeme sistemi) ELF/ALF’e (Dünya Kurtuluş Cephesi/Hayvan Kurtuluş Cephesi) ve özellikle onları açıkça destekleyenlere saldırmak için kullandıkları taktikler olarak tanımlamıştır.” Deyim şimdi, yaygın olarak mülke zarar, gizli örgüt kurmak, kundaklama ve yıkıcı aygıt eylemleriyle bağlantılı olmakla suçlanan ELF/ALF aktivistleri olduklarından şüphelenilenlere karşı “Geritepme Operasyonu” ünvanlı geniş kapsamlı tutuklamalar, gözaltılar ve büyük jüri iddianamelerini tanımlamak için kullanılır.

The term Green Scare, alluding to the Red Scares of the 1910-20’s and 1940s-50s, is an expression used to refer to recent actions taken by the U.S. government against the radical environmentalist movement. It seems to have been coined in a 2002 edition of a prisoner support zine or newsletter, Spirit of Freedom. The publication defined the Green Scare as “the tactics that the US government and all their tentacles (FBI, IRS, BATF, Joint Terrorism Task Forces, local police, the court system) are using to attack the ELF/ALF (Earth Liberation Front and Animal Liberation Front) and specifically those who publicly support them.” The term has now been widely used to describe an early 2006 sweep of arrests, convictions and grand jury indictments of alleged ELF/ALF activists on charges relating to acts of property damage, conspiracy, arson and use of destructive devices dubbed “Operation Backfire.”

Coğrafyalararası Anarşist Film Festivali Programı (23-24-25 Eylül 2016)

14330135_1571358399837870_7431667533885520428_n

Coğrafyalararası Anarşist Film Festivali önümüzdeki haftasonu başlıyor. Anarşist Sinema Kolektifi manifestosu ve Etkinlik Program aşağıdaki gibidir.

“Ön-kelimelerle hayata geçirilmek istenen festivalin, konu evreni genellikle sınırlanmış bir çerçeveden doğru kendini ifade ettiği için, film tercihleri sabitlenmiş bir durağanlığa sahip olduğu kanısını uyandırır. Bu yüzden öncelikle „coğrafyalararasılık“ ve „anarşist“ kavramalarının bize ne ifade ettiğini açıklamak gerekir. Neden „uluslararası“ kelimesi varken coğrafyalararasılığın tercih edildiği akla gelebilir.„Uluslar“ üzerinden bir eşitlik varsayimi (delegasyonlar) yerine, yaşam alanından doğru hayata yönelmiş soru ve yanıtların içerisinden konuşup başka yaşam alanlarıyla bağlar kurmanın daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Coğrafyalararası „bağlar“ kurmanın sadece sınırlar ve ülkeler gibi uzaklıkları aşmanın bir yöntemi olmadığını; resmi ve tek düze bir düşüncenin ötesinde bu coğrafyalararasılığın sebebi; tekillikler arası, ortaya çıkmamış potansiyeller arası, özneler yada reddiyeler arası, tartışan düşünceler arası, en önemlisi de yaşayan ütopyalar arasında bağların kurulmasındandır. Festivalin mataryalleri de bu bağlanmaların etrafında yol alacaktır.”

Coğrafyalararasi Anarşist Film Festivali

Manifesto

– Anarşist Sinema Kolektifi, anarşist ve anti otoriterlerin mücadelelerini büyütmeyi, varsa nihai hedeflerine yönelik basamak sağlamayı; anarşinin tarihsel mirasını aktarmayı misyon edinen, bunun için sinemayı kullanan, üreten, etkinlikler düzenleyen bir kolektiftir.

– Film üretimlerinin/gösterimlerin veya atölyelerin amacı ‘kendilerinden olmayan’ kişilere ulaşmak ve bu fertleri dönüştürmek olduğu kadar kendileri arasındaki dayanışmayı, yoldaşlığı artırmak olmalıdır.

– Film üretici ve izleyici arasındaki ayrımını kaldırmayı, profesyonleşmenin ve sinemadaki tüketici anlayışın önüne geçerek anarşist sinemacı profili oluşturmayı hedefler.

– Film yapımında, atölyelerde, gösterimlerde(yahut sinema alanındaki herhangi bir etkinlikte) hiyerarşisiz örgütlenmeyi, yetenek ve arzu birlikteliğinde iş bölümünü şart koşar.

– ‘Örgüt için eylem değil, eylem için örgüt’ şiarında manifestoyu benimseyen kişiler ve/veya manifestoya uyan etkinlik düzenleyenler ‘anarşist sinema kolektifi’ adını kullanabilir ve yerelliğini tanıtan ön ad koyabilir (Beşiktaş anarşist sinema kolektifi gibi), etkinliklerinden sonra kendini feshedebilir.

– Kolektifler aktif oldukları süreçte, öteki yerelliklerden gelen çağrılara olumsuz da olsa yanıt vermek mecburiyetindedir. Ekipman eksiğinin veya teknik yetersizliğin giderilmesi gibi dayanışma örnekleri, kendini anarşist sinema kolektifinin bir parçası ve yerelliği olarak görenlerin mülkiyete/mülkiyetçiliğe karşı alması beklenen tavırdır.

ETKİNLİK PROGRAM

CUMA

14:00 – 14:20 Açılış

14:20 – 15:25 İşte o Anarşistler: 1 Mayıs 2009 Cihangir, Ana Haber Bülteni
Kara Blok’a Giriş: Kara Blok eylemcilerinin neden şirketlerin mülklerini imha etmek için militan taktikler kullandığını anlamayanlara: kara blok eylemcileri protestocu değildir! Onlar sokağa protesto etmek için çıkmıyorlar! Onlar baskının sembollerine ve mekanizmalarına karşı doğrudan eylem gerçekleştirmek için sokaktalar.
Muğlak Hisler
İmam Böceği: Sıradan bir fırıncının dükkanında karşısına çıkan ‘imam böceği’ karakteriyle vermiş olduğu mücadeleyi konu alan film; günümüzdeki ‘islami terör’ olaylarına komik ve radikal bir dille cevap vermektedir.
Tavşan Uykusu
Yanan Öfke: ABD hükümetinin ve tüm baskı aparatlarının (FBI, IRS, BATF, Birleşik Terörizm Görev Kuvvetleri, yerel polis, mahkeme sistemi) ELF/ALF’e (Dünya Kurtuluş Cephesi/Hayvan Kurtuluş Cephesi) ve özellikle onları destekleyenlere saldırmak için kullandıkları taktiklerin bir bütünü olarak Yeşil Korku üzerine bir çalışma.
15:25 – 15:40 Mola
15:40 – 16:40 Emma Goldman’ın Devrimci Hayatı: Radikal kadın kurtuluş hareketine ilham kaynağı olan anarşist Emma Goldman’a dair güncel bir çalışma.
The Man Who Killed God: “Tanrıyı Öldüren Adam”, ormanda artık oyunun kalmadığını fark eden ve beyaz insan avına çıkmaya karar veren Amazon kabilelerinden genç bir yerli avcı hakkında bir kısa film.
Ölü ve de Diri: Belgesel yakınları Newala Qesaba’da gömülü olan Kürt ailelerin dilinden vahşeti anlatıyor.
16:40 – 17:00 Mola
17:00 – 18:25 Alelade Sinekler
How Nonviolence Protects the State!: Şiddetsizlik Devleti Nasıl Korur!
Ateş Hücreleri Komplosu Proje Phoenix FAI / IRF Kara Enternasyonal: Proje ‘Phoenix’ Somut eylemin Atlantis’ine giden yolu işaret eden gizli kalmış haritanın açılmasıdır. Interzone’nun yanan şehirlerinin ötesinde varolmuş bilinmeyen ve kaybolmuş kıtadır. Kesintisiz otonom saldırının anarşist ilkeleri, Enternasyonalizm, Devrimci Dayanışma, eylem, diyalog, fikir ve örgütlü gayri-resmiyetle (enformel) yaratılmıştır. Dünya genelinde çeşitli doğrudan eylem gruplarının birbiri ardına gelen saldırıları tecritin sessizliğini kesintiye uğratıyor ve tekno endüstriyel sistemin hapishane toplumuna karşı karşı-saldırıya geçiyor.
Fırtınalı Cennetin İhtimali: Belgesel, Yunanistan polisinin Alexis’i katletmesinin ardından gözyaşının yerini alan öfkeye ve eylemliliklere ilişkin, Selanik’de 2009’da hazırlanan, eylemcilerin görüntülerinden ve alıntılardan oluşuyor.
18:25 – 18:45 Mola
18:45 – 19:15 Eve Dönmedim
Saniyenin Yarısı
Karşılıklı Yardımlaşma: Kapitalist rekabetin durmaksızın sürdüğü, insanların birbirine karşı çukurlar kazdığı bir dünyada, anarşistler farklı bir bakış açısı ortaya koyuyor: Karşılıklı Yardımlaşma
Sistemin … .: Sistem her şeyi her yeri ele geçiriyor. Şimdi sistemi çökertmenin zamanı.
Yerüstünden Notlar
19:15 – 19:30 Mola
19:30 – 21:00 Bambule: 1970′ lerde ulrike meinhof’ un senaryosunu yazdığı ve tv için çekilen bir film. temelde, ev içi eğitiminin otoriterliğinden okul ve eğitime , alt metinde sınıf mücadelesinin yenilenmesi gerekliliğine uzanan bir çalışma…
21:00 – … Kiracılar’ iştiraki ile müzik: Kiracılar’ iştiraki ile müzik: İnfiAl’in kardeş müzisyenlere yaptığı çağrıya yanıt veren ilk birkaç kişi. Ne ses çıkaracağını pek bilemeyen, İnfiAl’de kurulmayı ve ilk provasında sese kayıtsız kalamayanlarla buluşup organize olmayı uman bir takım…

CUMARTESİ

14:00 – 15:00 Ekipler Tanışma ve Kokteyl
15:00 – 16:15 Neden Büyük Şirketlerden Çalmayı Seviyorum: Alışveriş hırsızlığı değişim ekonomisinin reddidir. İnsanların emeklerini ve sermayelerini diğerleri ile ne kadar etkin değiş tokuş edebildiklerine dayanarak insanların yemek yemeyi, yaşamayı ve ölmeyi hak edişlerini inkar etmektir.
Yeşil Paranın Rengidir: Çevrecilik popülerleştikçe, şirketler ve iyi finanse edilmiş çevre örgütleri halkın çabalarını pazara dayalı çözümlere yönlendirmek için el ele çalışıyor. Ufukta belli belirsiz gözüken kontrolden çıkmış iklim değişikliğiyle birlikte, yıkımı durdurmak için kullanacağımız taktiklerin ve bizleri sembolik hareketlerin ötesine taşıyacak şeylerin neler olduğunu kendimize sormak zorundayız.
İyi Tüketici: Tüketim, doğal ihtiyaçların rasyonel olarak tatmin edilmesi midir? Daha çok tüketim, ilerleme ve mutluluk anlamına mı gelir? Tüketimin yaygınlaşması sınıf farklarının giderilmesi midir? Uluslararası markaların tüm dünyaya yayıldığı, yeni alışveriş merkezlerinin en geleneksel toplumların tüketim alışkanlıklarını bile değiştirdiği, insani ilişkilerin yerini giderek nesnelerle ilişkiye bıraktığı ve kitle iletişiminin tüm bu süreci yönlendirdiği çağımızı Baudrillard bu sorular aracılığı ile tartışıyor…
Toplama Kampına Karşı Anarşistler: Sokak hayvanları için sokaklardan sürülmesi, soykırıma uğratılması anlamına gelen ve aynı zamanda Kuzey Ormanlarının ranta açılarak yok edilmesi projesinin bir parçası olan Sarıyer’in Kısırkaya köyünde inşa edilen Kısırkaya Toplama Kampına karşı bugün gerçekleşen eyleme yüzlerce hayvan özgürlükçüsü ve anarşist katıldı.
Bizler Patlamanın Peşinde Olan Sonsuz Parçacığız: İnlerimizden ve mağaralarımızdan dışarı çıkmak için,her bir dar sokakta, güvenlik çeperinde ve tahakkümün yerinde ateşi çatallamak için kanatlarımızı açtık,
Bilinsin ki, bizler tüm istikametlere, tüm noktalara doğru taşıyoruz. Bizler patlamanın peşinde olan sonsuz parçacığız.
Ligetvédők: Macaristan’da hükümetin Şehir Parkı’nda bulunan ağaçların bir kısmını kesip yeni bir müze yapma planına karşı bir grup eylemci parka kamp kurup eylem başlattı.
White Palace
2/5bz – Gezilla 10000 years (2016): Video müzik kolaj
Zelal: Hazırlık sınıfında arkadaşının maruz kaldığı baskıya/tepkiye şahit olun ve bu yüzden kendi etnik kimliğini gizleyen bir üniversitelinin hikayesini anlatıyor.
What is Nationalism?: Milliyetçiliğe dair açıklayıcı bir kısa belgesel.
16:15 – 16:30 Mola
16:30 – 16:45 Dehlizdekiler: Sokakta, evde toplumun içerisinde yer alan bireylerin, gündelik hayatlarının gerçekliğini anlatıyor film. Öğrencilerin, seks işçilerinin, seyyar satıcıların, sokak müzisyenlerinin, aktivistlerin kesişen ama temas etmeyen hayatlarının devletin iktidar araçları ile distopik bir gerçekliğe dönüşmesi ve kendi gerçekliklerinin de bu distopik gerçeklik içinde kaybolmasıyla bu karanlığın içinde bir araya gelişleri anlatılıyor. Birliktelikleri distopik gerçekliğe alternatif bir gerçek yaratabilir mi yoksa distopyanın karanlığı birlikteliklerini de görünmez mi kılar?
16:45 – 18:00 Densizler Ekibinin Aktivist Video Hazırlama Sunumu
18:00 – 18:15 Mola
18:00 – 19:15 Roza: Belgesel, Rojava devrimini Kürtler, Süryaniler ve Araplar üzerinden anlatıyor. Bu halklar bir taraftan DAİŞ saldırılarına karşı kendilerini korurken diğer taraftan da demokratik özerklik gibi komünal bir sistemi inşa etmeye çalışıyor. Tabi ki savaşın bütün şiddetiyle devam ettiği Suriye’de hiçbir şey kolay değildir.

19:15 – 19:30 Mola
19:30 – 21:10 Les Anarchistes (2015): Brigadier Jean Albertini anarşist bir gruba sızar ve olaylar gelişir.
21:10 – …. Gözel Günler’ VJ şovu

PAZAR

14:00 – 15:00 Diren Ayol!: Gezi ayaklanmasının oluşturduğu direnme ruhunun LGBTİ+ hareketi üzerindeki etkisini anlatıyor.

15:00 – 15:40 RePatriant, Yönetmenin Sunumu ve Gösterim: Bir zamanlar şu Kaf dağının arkasında özgürce ata binerdik, rüzgarla dans ederdik… düne bakınca… Çok değil, bir kaç yüzyılın sonunda, geri dönmek isterdik, yeni baştan denerdik, büyük umutla… Geri dönersen… Yerini bulursun… Geri dönersen… Sen de gelirsen, bir denesen… Yolunu bulursun…

15:40 – 16:00 Mola
16:00 – 16:40 Bone – Kemik
Bone – Kemik (Sunum)
Getrentt – Ayrı: Daha cok tüketenin ve “like“ alanin populer”les“tigi, sapsanal alemlerde en cok arkadasi olanin ve takip edilenin egosal tatminligini yasayan kafasi karisik ,atomize olmus kalabaliklar icerisinde yalnizlasan bireylerin karsisinda paylasmanin,dayanismanin ve toplumsallasmanin en guzel örneklerinen birini sehrin en orta yerinde örnekleyen komüncülere…(Aydın Sevinç)
1 Mayıs 2012: 1 Mayıs eylemleri esnasında İstanbul’da Kara Blok.
Kapitalizm: Game Over: Film Varşova’da 6 Haziran 2014’te gerçekleşen olayları konu alıyor. Eski Smyk mağazası, Polonya’nın serbest pazara geçişinin 25. yılı kutlamalarından 50 metre ilerisinde işgal ediliyor.
The Corporation, The CEO: Bundan 150 yıl önce şirketler, iş yapabilmenin düzenlenmiş bir yolu olarak ortaya çıktılar. şimdi ise şirket, küresel bir güç. şirket, hukuki anlamda bir “kişilik” olarak algılanan bu kurumun felsefesini ve işleyişini çarpıcı ropörtajlarla ve esprili bir bakışla mercek altına alan bir belgesel. dünya sağlık örgütü’nün, psikologların ve psikiyatristlerin kullandığı standart araçlarla bu “kişi”nin karakterinin temel özelliklerini incelemeye alan belgesel, oldukça rahatsız edici bir sonucu gözler önüne seriyor

16:40 – 17:00 Mola
17:00 – 17:40 Direnişi Pasifize Etmek: 20. yüzyılın en ünlü sosyal adalet zaferlerinden bazıları zamanımızın en büyük pasifistleri olan Mahatma Gandhi ve Martin Luther King’e bağlanmaktadır. Bu, tarihsel bir aklamayı teşkil eder, ki bu zaferler devlet kendi seçeneklerini tarttığında ve kötünün iyisini seçtiğinde elde edilir: pasifistler. Bu videoda, Derrick Jensen, Lierre Keith, Aric Mcbay, Harjap Grewal, Gord Hill ve Peter Gelderloos Gandhi mitinin çözümlemesini yapar ve militan eylemin direniş hareketinde neden önemli rolü olduğunu gözler önüne serer.
No Borders: New York özelinde ABD’de sosyal hareketlere dair bir belgesel
17:40 – 18:00 Mola
18:00 – 18:50 Anarşist Tutsaklara Özgürlük 2012: 2012 1 Mayıs’ında gerçekleşen olayların ardından anarşist harekete yönelik toplam 62 kişinin evlerinin basıldığı, gözaltına alındığı, sorgudan geçirildiği ve 15 kişinin 3 ay boyunca tutuklu kaldığı operasyona dair bir derleme.
Kara Blok: Şiddetin ve Aşkın Hikayesi: Aşkın ve Şiddetin Hikayesi – belgesel mi kurgu mu ? – ana-akım medyanın “vandallar” veya “teröristler” olarak tanımladığı KARA BLOK’ların ortasında.

There is the Television: 1996’de ortaya çıkan bir virüs, 5 milyar insanın ölümüne yol açar. Çok az sayıda insan, yer altına çekilip virüsten korunmayı başarır. Kurtulanlar, çözüm bulabilmek için bir zaman makinesi geliştirirler. Henüz test aşamasında olan cihazı kullanmak üzere, mahkumlardan James Cole’u seçerler. Cole, ilk denemesinde yanlış bir tarihe gider. Başarılı olan ikinci denemesi sonucunda, kendisini 1990’da bir akıl hastanesinde bulur. Burada psikiyatrist Kathryn Railly ve çılgın oda arkadaşı Jeffrey Goines ile tanışır. Goines’un virüsün yayılmasında kilit rol oynadığından şüphelenen Cole, tekrar zaman yolculuğu yaparak birkaç yıl ileri gider. Ona inanmaya başlayan Dr. Railly’nin de yardımıyla Goines’un bu virüsü yaymasını engellemeye çalışan Cole, kendisini karmaşık olayların içinde bulur.
Beşinci
Ahmak
35: Bahtiyar amca, mülkiyetsizliğin getirdiği özgürlük ve huzurla yaşayagelmiştir bugüne. Çöplerden topladığı 35 boş şişeyi satarak karnını doyurur. Birgün yine günlük 35 şişeyi toplarken eski bir kitap bulup, bir kitapçıya satıp 100 lira kazanır. Üzerinde para taşımaya pek alışkın olmayan Bahtiyar amcanın bir anda dengesi bozulur. Ancak, parayı kaybedince tekrar kavuşur eski huzuruna..
What is Autonomy?: Otonominin ne olduğuna dair bir video.
Darwin vs Kropotkin: Bir tarafta doğada çatışmanın baskın ilişki biçimi olduğunu savunan Charles Darwin, öte yandan karşılıklı yardımlaşma ve dayanışmanın hayatta kalmak için en önemli unsur olduğunu savunan anarşist Pytor Kropotkin tartışıyor.
18:50 – 19:10 Mola
19:10 – 20:50 Another Story of Progress: Belgesel çevresel yıkım, yerli direnişi ve ayaklanmalarını yeşil anarşist bir perspektiften ele alıyor.
20:50 – 21:00 Mola
21:00 – … Yumruğunu Kaldır: Bu videoda, Çatışma Arşivinden ve Justseeds Sanatçılar Kooperatifi’nden Shaun Slifer tarafından derlenmiş 360 görüntü bulunmaktadır.
Değerlendirme Forumu: Festivalin eksiği gediğini, noksanların nasıl telafi edilebileceğini ve anarşist sinema üzerine ne gibi çalışmalar yapılabileceği üzerine bir fikir alışverişi ihtiyacı üzerine oluşturacağımız foruma ilgilenen herkesi bekliyoruz.

COĞRAFYALARARASI ANARŞİST FİLM FESTİVALİ 2016
14384115_1790538907859250_1339771110_n

14397268_1790538961192578_1272651874_n

Film Gösterimi: Zulu Şafağı (1979)

zulu-dawn-poster20 Ağustos 2016 Cumartesi günü ‘Güney Afrika’da Anarşizm ve Zabalaza Anarşist Komünist Cephe’ başlıklı sunum ve söyleşi etkinliği öncesinde Güney Afrika’dan gelen yoldaşımızla birlikte Afrika’nın sömürgeciliğe karşı tarihinde önemli bir olayı anlatan Zulu Şafağı (1979) adlı fimi izleyeceğiz.

20 Ağustos’ta gerçekleştirilecek ‘Güney Afrika’da Anarşizm ve Zabalaza Anarşist Komünist Cephe’ başlıklı Sunum ve Söyleşi etkinliği linki:
https://www.facebook.com/events/1055737237842971/

Film hakkında:
Zulu Şafağı, 1879’da Güney Afrika’da İngiliz kuvvetleri ve Zulular arasında gerçekleşen tarihi Isandlwana Savaşı’nı anlatan 1979 yapımı bir film.

Hikaye, 1879 Ocak’un İngiliz Güney Afrika’sında, Natal bölgesinde geçiyor. Filmin ilk perdesi, Cape Kolonisinde yeni gelişen endüstriyel ekonomiye bir tehdit olarak görülen Zulu İmparatorluğunu yok etmeyi hayal eden, Cape Kolonisinin yöneticileri ve yetkilileri olan fevkalade kibirli Lord Chelmsford ve entrikacı Bay Henry Bartle etrafında dönüyor. Bartle Frere, Zulu king, Cetshwayo’ya Zulu İmparatorluğunun feshedilmesini isteyen imkansız bir ültimatom yayınlar. Cetshwayo bunu redder ve Cape Kolonisinin Zulu ülkesini işgal etmesi için bahane yaratır. Cape Kolonisinin yüksek sosyetesinin önde gelen üyelerinden ve Büyük Britanya’nın kendisinden gelen itirazlara rağmen, Bartle Frere Lord Chelmsford’u Zulu ülkesini işgal etmesi için görevlendirir. Filmin geri kalanı, Zulu ülkesinin İngilizler tarafından işgalini ve Isandlwana Savaşına giden yolda gerçekleşen olaylara odaklanır.

Tarih: 18 Ağustos 2016 Perşembe
Saat: 19:00
Yer: infiAl (Turan cad. No:36A Tarlabaşı, Beyoğlu-İST.)


Movie Screening: Zulu Dawn (1979)

We will watch the movie Zulu Dawn (1979) with our comrade from South Africa, who will make presentation about Anarchism in South Africa and Zabalaza Anarchist Front on 20th of August, Saturday. The film is about a war in history of resistance against colonialism in South Africa.

The event link of Presentation about Anarchism in South Africa and Zabalaza Anarchist Front on 20th of August:
https://www.facebook.com/events/1055737237842971/

About film:
Zulu Dawn is a 1979 war film about the historical Battle of Isandlwana between British and Zulu forces in 1879 in South Africa.

The film is set in British South Africa, in the province of Natal, in January 1879. The first act of the film revolves around the administrators and officials of Cape Colony, notably the supremely arrogant Lord Chelmsford and the scheming Sir Henry Bartle Frere, who both wish to crush the neighbouring Zulu Empire, which is perceived as a threat to Cape Colony’s emerging industrial economy. Bartle Frere issues an impossible ultimatum to the Zulu king, Cetshwayo, demanding that he dissolve the Zulu Empire. Cetshwayo refuses, providing Cape Colony with a pretext to invade Zululand. Despite objections from leading members of Cape Colony’s high society and from Great Britain itself, Bartle Frere authorises Lord Chelmsford to lead a British invasion force into Zululand. The rest of the film focuses on the British invasion of Zululand and the lead-up to the Battle of Isandlwana.

Date: 18 Ağustos 2016 Perşembe
Time: 19:00
Place: infiAl (Turan cad. No:36A Tarlabaşı, Beyoğlu-İST.)

Facebook etkinlik sayfası

‘infiAl Mutfak’ çağırıyor!

DSC07903Gerek yaz sezonu dolayısıyla, gerekse OHAL ve öncesinde mekana yönelen baskılar sebebiyle, infiAl’de bulunan mutfağımızın işlerliği azalmaya başlamıştı. Bu bir yıllık süre zarfında edindiğimiz deneyimler doğrultusunda, geçtiğimiz Mayıs ayının sonu itibariyle 1. yılını dolduran infiAl mekan’ın işleyişinde belli başlı değişikliklere gitme kararı aldık.

Mutfak, mekanın ekonomik anlamda bel kemiğini teşkil ettiğinden, işleyişine ekstra özen göstermemiz gerektiği kanaatine vardık. Kimi zaman verilen emeğin ve yapılan masrafların karşılığını alamıyor olmaktan moraller bozulsa da, dayanışmayı ve karşılıklı yardımlaşmayı bir kültür haline getirmek için çabalıyoruz. Bu kavramların politik sohbetlerin süsü olmaktan çıkarıp ete kemiğe büründürülmesi için çaba sarf etmeyi başlıca amaçlarımız arasında gördüğümüzden, değerlerimize, mücadelemize ve çevremize küserek içe kapanmayı ve yalnızlaşmayı değil, sürekli denemeyi tercih ediyoruz.

Bu sebeple, mutfak işleyişini mekan kolektifinin kendi kabuğuna çekilmiş halinden çıkartarak mekan etrafında cereyan eden dayanışma ve karşılıklı yardımlaşma ilişki ağını genişletmek istiyoruz. İstiyoruz ki, mekana birer misafir veya müşteri gibi gelmek yerine, bir kaç kişinin ön ayak olduğu (ama birkaç kişinin üzerinde kalmaması gereken) bu projeyi önemseyen ve devamını arzulayan herkes, bu alanda yürüttüğümüz ilişki ağını genişletebilmek adına inisiyatif alabilsin, bu sayede mekana geleniyle gideniyle, müdavimleriyle ziyaret edenleriyle herkes bu kolektif ilişki içerisinde yer alsın (naçizane arzu ve önerimiz).

Mekanın devamlılığı için olmazsa olmaz ekonomik bir birim olan mutfağın, sürekli olarak üretimde bulunması, yemek çıkarması gerekiyor. Dolayısıyla anarşistlerin ve antiotoriterlerin İstanbul’daki nadir iletişim ve etkinlik alanlarından biri olan infiAl projesini önemseyen tüm arkadaşları ve yoldaşları mutfak kolektifinde yer almaya çağırıyoruz.

İnfiAl mutfakta, görev almak isteyen veya kendi çapında destek olabileceğini düşünen, önerileri-teklifleri olan arkadaşlar, ayrıntıları konuşmak için hafta içi veya hafta sonu birgün infiAl’e uğrayabilir veya her hafta Pazar günleri saat 16:00’da gerçekleşen açık toplantılara katılabilirler. Ya da mail atabilirler: infialpostasi@gmail.com

**infial’in mutfağında vegandır ve olabildiğince glutensiz yiyeceklere özen gösterilmektedir.