Film Gösterimi: Şiddete Dair / Concerning Violence (2014) 11 Şubat 2016 Perşembe 19:00

12654250_1012468968791622_4126508343933055090_nFilm Gösterimi: ŞİDDETE DAİR (2014)
Movie Screening: Concerning Violence (2014)

11 ŞUBAT 2016 PERŞEMBE
11 FEB. 2016 THURSDAY

Film Hakkında:
Gayatri Chakravorty Spivak’ın önsözü ile başlayan Şiddete Dair, Üçüncü Dünya’da özgürlük mücadelesinin en cesur anlarını hem arşivlerden alınan buluntu görüntülerle anlatan hem de Frantz Fanon’un 50 yıl önce yazılan klasiği, sömürgeci şiddeti ve onun doğurduğu karşı-şiddeti ele alan Yeryüzünün Lanetlileri kitabı üzerinden sömürgelerin kurtuluş mücadelesinin dinamiklerini keşfe çıkmaktadır.
————-
Concerning Violence is a 2014 documentary film written and directed by Göran Olsson. It is based on Frantz Fanon’s essay, Concerning Violence, from his 1961 book The Wretched of the Earth. American singer and actress Lauryn Hill served as the narrator in the English-language release of the film, while Finnish actress Kati Outinen provides narration for the original Swedish release.

Adres: Bülbül mah. Turan cad. No: 36A
Tarlabaşı-Beyoğlu-İSTANBUL

19 Aralık Katliamının Yıldönümünde Belgesel Gösterimi: F (2000) / 19 Aralık Cumartesi-17:00

1_9_02000 yılı sonbaharında hapishanelerde koğuş sisteminin yerine getirilmek istenen F-tipi cezaevi uygulamasına karşı çıkan mahkumlar, 19 talep öne sürerek süresiz açlık grevine başladılar. 20 Ekim’de başlayan açlık grevi, 45. günde ölüm orucuna dönüştürüldü ve bunun üzerine 19 Aralık 2000’de 20 cezaevinde aynı anda “Hayata Dönüş Operasyonu” adıyla bir katliama başlandı. 3 gün süren operasyon sonucunda 28 tutuklu ölür, 237 tutuklu da yaralanırken, 2 asker de jandarmanın silahlarından çıkan kurşunlarla öldü.

Metin Yeğin’in hazırladığı F belgeseli Hayata Dönüş Operasyonu ve yaşanan katliamı konu alıyor.

Tarih: 19 Aralık 2015 Cumartesi
Saat: 17:00
Adres: Bülbül mah. Turan cad. No: 36A Tarlabaşı-Beyoğlu-İSTANBUL

—-

13 Aralık 2000’de TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi Mehmet Bekaroğlu, TMMOB Başkanı ve TTB İkinci Başkanı, Bayrampaşa Cezaevi’nde örüm orucunda olan tutuklu ve hükümlülerle görüştüler. Bekaroğlu, Adalet Bakanı Türk’ün F-tipi cezaevlerinde yapılacak düzenlemeler üzerine söz konusu sivil toplum kuruluşlarının bir taslak hazırlamalarını ve onlarla mutabakata varılmadan nakillerin yapılmayacağını söylediğini bildirdi. Bu yaklaşımı güvence altına alacak formülü henüz geliştiremeden Adalet Bakanı’nın verdiği süre dolduğu için görüşmeler 14 Aralık 2000 tarihinde geceyarısı sona erdirildi. Bu tarihten sonra mahkumların, sivil toplum örgütlerinin ve görüşmeci heyetin tüm ısrarlı taleplerine olumsuz yanıt verildi ve görüşmeler bir daha başlayamadı.

Görüşmelerin kesilmesinden bir gün önce Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), F-tipi cezaevlerini protesto eylemleri ve açlık grevlerine ilişkin haberlere “gereğinden fazla” yer verilmemesi konusunda yayın kuruluşlarını uyardı. RTÜK’ün bu uyarısının ardından, 14 Aralık 2000 tarihinde İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi, ölüm oruçları ve F-tipi cezaevleriyle ilgili “yasadışı örgütlerin açıklama ve propagandası” niteliğindeki haber ve görüntülere yayın yasağı koydu.

‘Hayata Dönüş’ Operasyonu

Daha önce defalarca operasyon yapmayı düşünmediğini ifade eden hükümet, 19 Aralık 2000 günü sabaha karşı açlık grevleri ve ölüm orucunda olanları “hayata döndürme” operasyonunu başlattı. Operasyon sabahı Adalet Bakanı, “…İnsanların göz göre göre ölüme sevk edilmesine devletin seyirci kalması düşünülemez. Bu nedenle 20 cezaevinde bir müdahale kaçınılmaz hale gelmiştir. Müdahalenin amacı, insanların hayatını kurtarmaktır…. Operasyon şu ana kadar tam bir başarı ile yürütülmüştür. Herhangi bir zayiat yoktur,” demiş olmasına karşın İçişleri, Adalet ve Sağlık Bakanlığı’nın ortaklaşa hareket ettikleri “hayat kurtarma” operasyonu, iki askerle 30 mahkumun ölümü ve yüzlerce mahkumun yaralanmasıyla sonuçlandı. Operasyon 22 Aralık 2000 tarihinde öğlen saatlerinde son buldu.

Operasyonun hemen ardından F-tipi cezaevlerine sevkler başladı. 20 Aralık 2000 tarihinde Kocaeli (Kandıra), Edirne ve Sincan F-tipi cezaevlerine toplam 490 tutuklu ve hükümlü sevkedildi. Operasyon, sevkler ve cezaevine kabul sırasında mahkumlara zor kullanıldı ve birçok mahkum yaralı, çıplak ve ıslanmış olarak hücrelere konuldu. Bayrampaşa Cezaevi’ndeki tutuklular, üzerlerine güvenlik güçleri tarafından kimyasal bir toz atıldığını, bu tozun vücuda değince alev aldığını ileri sürdüler. İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun vücudu kömürleşen bazı kadın mahkumların otopsilerine ilişkin 21.12.2000 tarihli raporları, bu iddiayı destekliyor. Ancak aynı konuda devlet yetkilileri, mahkumların ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nu protesto etmek maksadıyla kendilerini ve birbirlerini yaktıklarını iddia ettiler. Yine Adli Tıp Kurumu’nda otopsisi yapılan altı tutuklunun vücudunda ateşli silah yarası ve bir tutuklunun dumandan boğularak öldüğü saptandı.

Mahkumların bir kısmına gönderildikleri cezaevlerinde copla tecavüz edildiği iddiaları gündeme geldi. İzmit Cumhuriyet Başsavcılığı’na 28 Aralık 2000 tarihinde başvuruda bulunan Av. Gülizar Tuncer ile Av. Mihriban Kırdök, müvekkilerine sevk sırasında copla tecavüz edildiğini belirterek işkence ve tecavüz olaylarının failleri olan görevliler hakkında suç duyurusunda bulundular. Copla tecavüz edildiği iddia edilen mahkumların isimleri: Bülent Özdemir, Taylan Süren, Nuri Akalın, Birol Paşa, Cemal Keser, Sadık Akyüz, İrfan Kaplan, Hüseyin Kızıltoprak. Copla tecavüz iddialarına TBMM İnsan Hakları Alt Komisyonu’nun 16 Mayıs 2001 tarihinde basına açıklanan F-tipi cezaevleri raporunda da yer verildi.

Operasyondan sonra F-tipine nakledilmeyen tutuklu ve hükümlüler, bazı cezaevlerinde hücrelere yerleştirildiler, tutuklu ve hükümlülerin bütün şahsi eşyalarına el konuldu, avukatların müvekkilleri ile görüşmeleri kısıtlandı, bazı cezaevlerinde avukatların müvekkilleriyle olan yazışmaları engellendi ve evraklarına el konuldu, tutuklu ve hükümlülerin tamamının saç ve sakalları zorla kesildi. F-tipi cezaevleri aylarca ısıtılmadı, mahkumlara yeterince giysi verilmedi, kitap ve dergi sokulmadı. (Kaynak: İzmir Barosu Bülteni, sayı 114-115)

Operasyondan sonra diğer cezaevlerinde de tutuklu ve hükümlüler üzerindeki baskılar artırıldı. Bu cezaevlerinin de hücrelere dönüştürülmesi çalışmaları hızlandı. Adalet Bakanı Türk, 3 Ocak 2001 günü yaptığı açıklamada 41 cezaevinden 1118 tutuklu ve hükümlünün süresiz açlık grevi, 395 kişinin de ölüm orucu eylemini sürdürdüğünü açıkladı. Türk, Sincan F-tipi Cezaevi’nde 103 kişinin ölüm orucu, 165 kişinin süresiz açlık grevi, Edirne F-tipi Cezaevi’nde 99 kişinin ölüm orucu, 192 kişinin süresiz açlık grevi, Kocaeli F-tipi Cezaevi’nde 28 kişinin ölüm orucu, 159 kişinin süresiz açlık grevi yaptığını söyledi. Çok sayıda cezaevinde de destek açlık grevlerinin devam ettiği ifade edildi.

‘Hayata Dönüş’ Operasyonu’nda Yaşamını Yitirenler:

1. Ahmet İbili. Ateşli silah yaralanması ve yüzeysel yanıklar. Ümraniye.
2. Ali Ateş. Ateşli silah yaralanması. Bayrampaşa.
3. Ali İhsan Özkan. Bursa.
4. Alp Ata Akçayüz. Ateşli silah yaralanması. Ümraniye
5. Aşur Korkmaz. Ateşli silah yaralanması. Bayrampaşa.
6. Berrin Bıçkılar. Yanık ve ölüm orucu sonucu ölüm. Uşak.
7. Cengiz Çalıkoparan. Ateşli silah yaralanması. Bayrampaşa.
8. Ercan Polat. Karın alt kısmında ateşli silah yarası. Ümraniye.
9. Fahri Sarı. Kurşunla ölüm. Çanakkale.
10. Fırat Tavuk. Yanma sonucu ölüm. Bayrampaşa.
11. Fidan Kalşen. Kurşun ve yanma sonucu ölüm. Çanakkale.
12. Gülser Tuzcu. Yanma sonucu ölüm. Bayrampaşa.
13. İlker Babacan. Çanakkale.
14. İrfan Ortakçı. Çankırı.
15. Murat Ördekçi. Ateşli silah yaralanması. Bayrampaşa.
16. Murat Özdemir. Bursa.
17. Mustafa Yılmaz. Ateşli silah yaralanması. Bayrampaşa.
18. Nilüfer Alcan. Yüzü ve elleri 1. derecede yanık, duman zehirlenmesi. Bayrampaşa.
19. Özlem Ercan. Yanma sonucu ölüm. Bayrampaşa.
20. Seyhan Doğan. Yanma sonucu ölüm. Bayrampaşa.
21. Sultan Sarı. Çanakkale.
22. Şefinur Tezgel. Yanma sonucu ölüm. Bayrampaşa
23. Ünsal Gedik. Kafasında ekimoz var. Karbonmonoksit zehirlenmesi olabilir. Ümraniye.
24. Yasemin Cancı. Uşak.
25. Yazgülü Güder Öztürk. Yanma sonucu ölüm. Bayrampaşa.
26. Halil Önder. Ceyhan.
27. Hasan Güngörmez. Ölüm Oruçcusu. Sincan.
28. Rıza Poyraz. Ateşli silah yaralanması, künt kafa travması. Ümraniye.
29. Kimliği Belirsiz. Ateşli silah yaralanması ve yüzeysel yanıklar sonucu tanınmaz durumda. Ümraniye.
30. Kimliği Belirsiz. Ateşli silah yaralanması ve yüzeysel yanıklar sonucu tanınmaz durumda. Ümraniye.

Bu operasyonlar sırasında Ümraniye Kapalı Cezaevi’nde Uzman Çavuş Nurettin Kurt ile Çanakkale Kapalı Cezaevi’nde Mustafa Mutlu adlı iki asker de yaşamlarını yitirdi. Nurettin Kurt’un, teslim ol çağrılarına ateşle karşılık veren mahkumlarca vurulduğu açıklandı. Ancak Kurt’a yapılan otopside ölüme yol açan yaralanmaya “yüksek kinetik enerjili bir silahın” sebep olduğu belirlendi. Ümraniye Cezaevi’nden çıkarıldığı iddia edilen beş adet tabancanın içinde “yüksek kinetik enerjili silah” olarak kabul edilen uzun namlulu silahlar yoktu. (15 Mayıs 2001, Radikal Gazetesi)

‘Hayata Dönüş’ Operasyonu Bilançosu

Operasyon Düzenlenen Cezaevi Sayısı 20
Öldürülen Tutuklu Ve Hükümlü Sayısı 30
Hastaneye kaldırılan yaralı Tutuklu-Hükümlü 237
Yaşamını Yitiren Asker 2
Yaralanan Asker sayısı 6
Edirne F Tipi Cezaevine Sevk Edilenler 348
Kocaeli F Tipi Cezaevine Sevk Edilenler 340
Sincan F Tipi Cezaevine Sevk Edilenler 341
Kartal F Tipi Cezaevine Sevk Edilenler 67
Bakırköy Kadın Ve Çocuk Tutukevine Sevkler 45
Açlık grevi süren cezaevi 41
Operasyon öncesi ölüm orucunda olanlar 259
Operasyondan sonra ölüm orucunu sürdürenler 357
Açlık Grevini Sürdürenler 1656
Operasyonu Protesto sırasında Gözaltına Alınanlar 2145
Operasyonu Protesto Edenlerden Tutuklananlar 58
Copla tecavüz iddiası 8
Operasyon sonra basılan kültür merkezi, dernek, parti binası 18
Mühürlenen dernek sayısı 2

(Kaynak: İnsan Hakları Derneği ‘Hayata Kasıt Operasyonu Brifing Metni’)

Operasyondan Sonra

Nakillerle birlikte özellikle F-tipi cezaevlerini protesto amaçlı her türlü eylem, basın açıklaması, miting yasaklandı. F-tipi cezaevlerini protesto gösterileri nedeniyle gözaltına alınan onlarca kişi hakkında Türk Ceza Yasası’nın 169. maddesi uyarınca “örgüte yardım ve yataklık etmek” suçlamasıyla dava açıldı. İnsan Hakları Derneği İzmir, Van, Bursa, Antep, Malatya, Konya şubeleri kapatıldı, Ankara şubesinin kapatılması istemiyle dava açıldı, İstanbul şubesi yönetici ve üyeleri hakkında da “dernekler yasasına aykırı davrandıkları” gerekçesiyle dava açıldı. Emeğin Partisi ve Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin birçok binası basıldı.

F-tipi cezaevlerinin yapımının durdurulması için 16 Eylül 2000 tarihinde Galatasaray Lisesi önünde açıklama yapmak isterken tartaklanarak gözaltına alınan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) yönetici ve üyesi 26 avukata “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası”na muhalefet ettikleri suçlamasıyla dava açıldı.

Adalet Bakanlığı, açlık grevlerinin sona erdirilmesi amacıyla arabuluculuk yapan İstanbul Barosu hakkında, F-tipi cezaevlerine yönelik protestolara destek verdiği iddiasıyla fesih istemiyle soruşturma başlattı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin cezaevleri operasyonuyla ilgili açıklaması nedeniyle ‘görevden alınması’ istemiyle Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bir dava açıldı. Davanın 28 Mayıs 2001 tarihinde görülen ilk duruşmasında TTB Merkez Konseyi Başkanı Füsun Sayek, “22 Aralık 2000 tarihinde yapılan basın açıklaması halkın habere ihtiyacı olan bir dönemde yapıldı. Bu açıklama suç değil, onurdur. Hekimlik halk salığıyla doğrudan ilgilidir. Bu dava siyasi gerekçelerle açılmıştır,” dedi.

During the week of December 19-26, 2000, 10,000 Turkish soldiers violently occupied 48 prisons to end two months of hunger strikes and “death fasts” by hundreds of political prisoners. The hunger strikers were protesting the state’s plan to transfer its prisoners from large wards to US-style “F-type” cells holding one to three occupants. Operation “Return to Life” — which left at least 31 prisoners and two soldiers dead — lasted a few hours in most prisons, and up to three days at one prison. Eight prisoners were reportedly “disappeared,” and at least 426 prisoners have been wounded. 1,005 prisoners have been transferred to F-type cells.

The armed operation ostensibly aimed to “rescue” members of illegal, radical left organizations from “forced” starvation at the hands of their leaders. But the official number of prisoners conducting death fasts has reportedly increased to 353 since the operation, up from 282. Unofficial reports say that up to 2,000 prisoners are starving themselves, with the active support of 10,000 others. Human rights groups suspect security forces of burning prisoners with firebombs during the operation. According to the Human Rights Foundation of Turkey, some bodies were buried without being identified, and other deceased prisoners’ families and lawyers were not admitted to the autopsies.

Producer Yönetmen: Metin Yeğin
Audio/Visual sound, color
Language Turkish, English subtitled
Contact Information metinyegin@gmail.com

Söyleşi: Fransa ZAD Otonomu Deneyimi – Devlete karşı yaşamı savunmak

zad-afis_a4Söyleşi: Sadık Çelik – Fransa ZAD Otonomu
Devlete karşı yaşamı savunmak

Fransa Sivens Ormanlarını yağma ve talan projelerine karşı savunan ZAD Otonomunda yeni, bambaşka bir dünya kuruluyor şimdi…

ZADistler, topraklarındaki ekolojik ve sosyal tahribata karşı yaratıcı fiili direniş biçimleriyle, işgallerle karşı duruyorlar. Continue reading